14 Aralık 2009 Pazartesi

2. Hafta -Genel Bakış- (05-06 Aralık 2009)


Bu hafta, Opet ve Uno gibi yıllardır ligde mücadele edip, şampiyon olmayı başarmış 2 takımı ilk defa izleme şansı yakaladım.

Öncelikle şunu söyleyelim, Opet bambaşka bir takım. Şampiyon ekipten geriye takımın pivotu İbrahim Bayram ve İsmail Cem Gökmen kaldı. Yeni gelen isimlerle beraber, oldukça uzun bir takım olmuşlar. Sahada 2 metre civari 3 oyuncu, hatta zaman zaman 4 oyuncu ile yer aldılar. Her ne kadar dış şutlarda isabet sağlayamasalar da Metis karşısında rahat bir galibiyet aldılar. Metis’te bu ligde maç kazanabilecek bir takım olduğunu zaten geçen yıl kanıtlamıştı. Opet gibi uzun bir takımla pota altında mücadele etmeyi başardılar.

Uno yıllardır aşağı yukarı aynı ekiple ligde mücadele ediyor. Benim büyük üçlü adını verdiğim, Erman Akkurt, Hakan Şenol ve Emre Kuzubaşıoğlu bu hafta takımlarının ürettiği 79 sayının 51’ine imza koydular. Maçın özellikle başlarında biraz aceleci davranıp aşırı top kayıpları yaptılar. Bunu genele yaymak pek doğru olmaz çünkü tecrübeliler ve disiplinli basketbol oynuyorlar. Ancak biraz yaşlanmaya başladıklarını kabul etmek gerekir. Geçen sene daha genç ve diri olan Turkcell takımına karşı çeyrek finalde oldukça tempolu oynanan karşılaşmayı kaybetmişlerdi. Bunları söylerken Uno’nun üstünü çizmiyorum. Benim düşünceme göre hala ligin en iyi 3-4 takımından biriler. Arena ise ligin ilk maçında bu kadar güçlü ve tecrübeli bir takımla oynayınca zorlandı. Bireysel olarak kısıtlı bir takımlar. Ama 40 dakikayı neredeyse aynı tempoda oynamayı başardılar. İyi hazırlandıkları belli oluyor.

Ligin kendini kanıtlamış iki güçlü takımına karşı mücadele eden Metis ve Arena’yı tam olarak değerlendirmek için biraz daha beklemek gerektiğini düşünüyorum.

TEB ve Basf bu haftanın en çekişmeli mücadelesine imza attılar. 3.çeyreği 6 sayı geride tamamlayan Basf hiç panik yapmadan oynamaya devam etti ve maçtan 4 sayılık galibiyetle ayrıldı. İlk 3 çeyrekte 30 sayı üretebilirken son çeyrekte tam 19 sayı ürettiler. Bu onların ne kadar soğukkanlı olduklarını gösteriyor. Teb ise adeta elindeki maçı verdi. Maçın bitimine daha 3 dakika varken acele hücumlar etmeye başladılar (Takım olarak 30 adet 3 sayılık atış denediklerinide ekleyelim). Bu hücumlarda Basf pota altında eridi. Karşılaşmada oynanan basketbol çok üst düzeyde değildi, ancak yaşanan mücadele seyire değerdi.

Garanti Emeklilik ise Gitti Gidiyor karşısında rahat bir galibiyet aldı. Geçtiğimiz sezon Garanti Emeklilik’in büyük kozu olan Berker Kayacı, 30 sayı 25 ribaundluk performansıyla adeta kaldığı yerden devam etti. Garanti Emeklilik cephesinde pek fazla bir değişiklik yok. Onları bu maçla tartmak pek adil olmaz. Gitti Gidiyor ise hem yetenek, hem tecrübe, hem de oyun içi disiplin olarak ligdeki bir çok takımdan oldukça geride. Açıkçası onlar için 1 maç bile kazanmak büyük bir başarı olacak.

Geçen yıla göre en büyük değişimi gösteren takımlardan biri Garanti Bonus. Duran Çapkan’ın yanına Murat Yucaoğlu’nu ekleyerek pota altında üst düzey bir takım haline gelmişler. Geçtiğimiz sezonda takımda olan kısalar, zaten ortalama bir kalitedeler. Oynadıkları ilk maçta, bütün kısalar daha verimli ve tecrübe kazanmış gözüktü. Dikkatimi çeken şey, neredeyse tüm maçı 6 kişiyle oynamış olmalarıydı (Kenardan gelip 5-6 dakika oynayan 3-4 oyuncuyu saymazsak). Bench’in derinliği bir soru işareti olabilir. Yapı Kredi’de fena takım değil, Serhat Bayhan ve Harun Yorulmazlar gibi hem skor üretebilen, hemde içerde temastan kaçınmayan uzunları var. Ama takım olarak Business League’de ilk maçları olması sebebiyle hem heyecanlı hem de tutuktular. Üstlerindeki pas zamanla silinecek. O zamana kadar kesin bir değerlendirme yapmak biraz güç.


Yiğit M. Tezcan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder