Business League

22 Şubat 2010 Pazartesi

9. Hafta -Genel Bakış- (20-21 Şubat 2010)

Business League'de bir hafta daha geride kaldı. Opet ve Danone yenilmezliklerini sürdürürken, J grubunun favorisi Digiturk 2'de 2 yapmayı başardı.

Öncelikle Opet'le ilgili izlenimlerimi aktarmak istiyorum. Şu ana kadar hep kolay maçlar oynadıktan sonra, ligin sıkı takımlarından Denizbank'ı da 18 sayı farkla geçtiler. Ön alanda 2 metre civari 3 oyuncuyla rakiplerini korkuttukları bir gerçek. Bu 3 oyuncu da oyunu bilen iyi atletler ve ayrıca iyi ribaundçular. Bir de Ali ve Cihan'ın süper şutorler olduğunu eklersek karşımıza oldukça etkileyici bir tablo çıkıyor. Bu kadar iyi ribaund alan uzunlar olunca, kısalar ribaundları boşverip hızlı hücuma çıkıp kolay basketler bulabiliyorlar. Opet'in bu noktada tek dezavantajı, mevcut yapıyı koruyacak 6 kişilik bir rotasyona sahip olması. Tempolu ve penetre etmeyi seven rakipler karşısında hem yorgunluk, hem de faul problemleri sebebiyle zorlanmaları söz konusu olabilir. Ancak açıkçası karşılarında Tüpraş dışında ciddi bir problemle karşılaşacaklarını düşünmüyorum.

Digiturk'ün averaj sebebiyle J grubunda kalması biraz şanssız oldu açıkçası. Çünkü eldeki malzeme, I grubunda maç kazanmaya müsait. Merter gibi süper bir açık alan skorerinin yanı sıra, temastan kaçınmayan ve ligin en güçlü forvetlerinden biri olan Görkem Gürel'e sahipler. Cihan Göncü yakasını sakatlıklardan bir türlü kurtaramadığı için takımın yükü bu ikilinin üzerine kalmış durumda. Aslında Digiturk'ün şu noktada ihtiyacı olan rotasyondaki diğer oyunculardan skor alabilmek. Bence Görkem aynı zamanda iyi de bir pasör. Savunmanın dikkati onun üzerine yöneldiğinde sahadaki diğer oyuncuların boş şutları sokabilmesi büyük fark yaratır. Aslında bu hafta en büyük değişiklik, sene başından beri ilk defa gerçek anlamda sert ve agresif oynamaları oldu. Bir de üstüne hücumdaki tempoları eklenince TEB gibi ciddi bir rakip karşısında 86 sayıya ulaşmayı başardılar. Bireysel olarak ne kadar yetenekli olduğunuzun pek önemi yok. Digiturk'ün bu hafta sahaya koydukları, iyi bir takımın karakteristik özellikleri.

Geçen hafta UNO karşısında ciddi bir sınav verip bundan başarıyla çıkmayı başaran Danone, daha önce rahat yendikleri Pirelli karşısında oldukça zorlandı. Bunda Pirelli'nin disiplinli bir zone oynarak size avantajını ortaya çıkarması önemli rol oynadı. Artık rakipler Danone'u tanıyor, bu onlar açısından bir dezavantaj. Şu andan itibaren Danone'un cephaneliğine tam saha baskıyı katması şart. Ancak bu şekilde tempoyu tam anlamıyla kontrol edip oyunu hızlandırabilirler. Daha önlerinde oynamaları gereken Tüpraş, Opet ve Denizbank gibi takımlar var. Bu takımların hepsinin ortak özelliği, güçlü oyunculara sahip olmaları ve yarı sahada iyi savunma yapmaları.

3 Şubat 2010 Çarşamba

6. Hafta -Genel Bakış- (30-31 Ocak 2010)


Business League'yi yakından takip edenler bilirler, geçtiğimiz ay seviye belirleme grubu karşılaşmaları tamamlandı ve takımlar 3 gruba ayrıldı. Bunun sonucunda, artık birbiriyle eşit düzeyde takımların keyifli ve heyecanlı karşılaşmalarını izlemeye başladık.

Bu hafta neler olmadı ki? Tüpraş yine kazandı, Denizbank savunmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kanıtladı ve bu yıl ilk defa katılan Danone güçlü UNO karşısında aldığı galibiyetle adını ligin elit takımları arasına yazdırdı.

Bu hafta yazıya Danone ile başlamak istiyorum. Yaklaşık bundan 2 ay önce, ısınmak için sahaya ilk defa çıktıklarında dikkatimi çeken oldukça kısa bir takım olmalarıydı. Ancak Pirelli karşısında oynadıkları ilk çeyrekten sonra ilk bakışın ne kadar yanıltıcı olabileceğini anladım. 5 kısayla - neredeyse hepsinin şutör olduğunu belirtelim - tamamen serbest bir şekilde, göze hoş gelen bir oyunla oynadıkları 4 karşılaşmanın hepsinden galip ayrıldılar. Sahaya hızlı, şut atabilen ve çembere gidebilen 5 oyuncuyla çıkarak eşleşme problemlerine sebep oluyorlar. İşin daha ilginç tarafı, rakibin etkili uzunlarını savunmakta ve ribaundlarda müthiş işler başarıyorlar. Kısacası kalıp olarak büyük değiller ancak büyük oynuyorlar.

Basketbol değişiyor. Takımlar ufalıyor (boy anlamında). Çünkü nitelikli kısa sayısı nitelikli uzun sayısına göre çok daha fazla. Bunun sonucunda NCAA'de Villanova gibi takımlar, 1,85-95 aralığında 4 kısayla sahaya çıkıp fırtınalar estiriyor. Danone'yi de bu devrimin bir parçası olduğu için kutluyorum.

Mars karşısında beklenmedik bir mağlubiyet alan Denizbank bu haftasonu Pirelli karşısında müthiş savunmasından kesitler sundu yine. Pirelli'nin hücum silahi Recep Göklek'i doğru şekilde savundular. Recep Göklek topu sürekli elinde isteyen, ritim şutör'ü dediğimiz şut attıkça daha fazla sokan bir oyuncu. Denizbank, top onda olduğu zamanlarda baskılı savunma yaparak ve yardım getirerek onu toptan uzaklaştırdı. Bunun sonucunda Göklek düşük yüzdeyle 20 sayı üretti ve 1 asistte kaldı.

Denizbank takımını incelerken bazı noktalardan bahsetmek gerekir. Tamam, Mustafa Keskintürk müthiş bir skorer, Şerif Alyanak'ta ligin en komple oyuncularından biri. Ancak takımın kalanı rollerini o kadar iyi biliyor ki hayret ediyorsunuz. Mesela Serhat Aydın her hafta sessizce double-double yapmayı sürdürüyor ve ürettiği skorun çoğunu hücum ribaundlarından sonra gelen takip sayılarıyla buluyor. Zaten topu elinde tutmayı seven iki oyuncunuz varken, bu tarzda tamamlayıcı bir oyuncu çok önemli. Ayrıca ellerinde ligin en iyi ribaund alan kısası Tezcan Erol var. 23 dakikada 16 ribaund. Bunu nasıl başardığını kendisine sorun.

Arena Bilgisayar ve GittiGidiyor'da müthiş bir mücadeleye imza attılar. Boşta kalan her topun arkasından birinin kendini yere attığını gördük bu karşılaşmada. Son 2-3 dakikaya kadar çekişmeli giden mücadeleden zaferle ayrılan Arena Bilgisayar Business League'deki ilk galibiyetini elde etti.

Tüpraş öyle bir tempoda oynuyor ki, hayran kalmamak elde değil. Bu hafta ligin en iyi 5-6 takımından biri olan Garanti Emeklilik karşısında 97-67 galip geldiler. İki takımın birbirine benzer bir yönü var aslında, ikiside yüksek tempoyla oynamayı seviyor. Garanti Emeklilik özellikle 2.çeyreğin ortalarına kadar karşılaşmayı kafa kafaya götürmeyi başardı, ancak bu noktada eksik oyuncuları nedeniyle rotasyonda zorlandılar, üstüne birde karşıda Emin Birinci ve Yusuf Yıldırım gibi iki müthiş skorer olunca fark bir anda açıldı.

Daha önce eleme grubunda karşılaşan Deloitte ve Pfizer arasındaki mücadeleden galip ayrılan yine Deloitte oldu. Takımda ilk maçını oynayan Tolga Sirkecioğlu, oyun kurucu pozisyonunda sene başından beri sıkıntı çeken Deloitte'i biraz daha rahatlatabilir. Eğer Efe Cun'da diğer karşılaşmalarda yer alırsa, Deloitte kısalarından daha fazla katkı alarak C grubunun iddiali takımları arasına girebilir. Pfizer ise aynı ilk maçtaki gibi skoru yakın tutmasına karşın sahadan mağlup ayrıldı. Onlar hakkında söylenecek en önemli şey maç sonlarını daha iyi oynamaları gerektiği.

Mars içinde C grubunun en iddiali takımı demek yanlış olmaz. Eleme gruplarında Denizbank gibi bir takımı mağlup etmeyi başarmışlardı. Bu haftasonuda Kordsa Global karşısında 88-37'lik bir galibiyet elde ettiler.

29 Aralık 2009 Salı

5. Hafta -Haftanın Beşi- (26-27 Aralık 2009)


Bu haftanın beşinde, tanıdık isimlerle beraber listeye ilk defa dahil olan isimlerde mevcut. Haftanın beşine bir göz atalım.

[] Hasip Gencer (Uno) 15 sayı, 3 asist

Uno’nun büyük üçlüsünden bahsederken bazı şeyleri atlamışız demek ki. Uno bu hafta ilk 5’ten Erman Akkurt ve İsmail Uyanık’ın yokluğunda, Hakan Şenol ve Emre Kuzubaşıoğlu’na yardım edecek bir kişiye daha ihtiyaç duydu. Çağrıya cevap veren ise 36 dakika sahada kalıp, 15 sayı 3 asist üreten Hasip Gencer oldu.

[] Sinan Eralp (Danone) 34 sayı, 7 ribaund

Sinan Eralp bu hafta Pfizer karşısında durdurulamaz penetlerini sürdürdü ve tam 34 sayı üretti. Ancak beni fazla etkileyemedi. İlk hafta Pirelli gibi bir takım karşısında 42 attığı düşününce neden etkilenmediğimi sizde anlarsınız. Şaka bir yana, Danone oynadığı 3 karşılaşmadan galip ayrılmayı başardı. Bunda Sinan Eralp’in katkısı tartışılmaz

[] Serdal Gazcılar (Yapı Kredi) 22 sayı, 8 ribaund, 4 asist

Yapı Kredi, Serdal Gazcılar’ın oynamasıyla beraber bambaşka bir görüntüye büründü. 5/12 3 sayılık isabetiyle iyi bir şutör olduğunu kanıtlaması bir yana, en çok etkilendiğim nokta 4 asist’e karşılık olarak sadece 1 top kaybı yapmasıydı. Bu Business League için muhteşem bir oran.

[] Hakan Şenol (Uno) 24 sayı, 7 ribaund, 7 asist

Bu listeyi alışkanlık haline getiren bir başka isimde Hakan Şenol. Eşsiz footwork’ü sayesinde sahada neredeyse istediği her şeyi yapabilen Hakan Şenol, bu hafta yeni oyuncularında eklenmesiyle oldukça güç kazanmış olan TEB karşısında takımına galibiyeti getirdi.

[] Eray Iscan (TEB) 24 sayı, 8 ribaund

Haftanın sorusu geliyor. Nerelerdeydin Eray İscan? İlk 2 hafta takımda yer alamayan, bu hafta ise oynadığı oyunla TEB’in Uno’yu son çeyrekte korkutmasını sağladı. Hem içeriden skor üretebilen, hem de korkusuzca şut atan Eray İscan TEB takımının tam ihtiyacı olduğu tipte bir oyuncu.

Haftanın Dikkat Çeken Diğer İsimleri;

İlker Sarıkaya (Tabipler Odası) 15 sayı, Selçuk Yönter (Tabipler Odası) 13 sayı 16 ribaund, İbrahim Demirel (Mars) 21 sayı 7 ribaund, Aykut Atar (Arena) 17 sayı 11 ribaund.

24 Aralık 2009 Perşembe

4. Hafta -Haftanın Beşi- (19-20 Aralık 2009)


4.haftanın beşini seçmek oldukça zorluydu. Bir çok oyuncu haftanın 5’inde yer almayı hakeden performanslar sergilemesine karşın listeye dahil olamadı. Diğer haftalara nazaran bu hafta ‘’dikkat çeken diğer isimler’’ köşesi oldukça kalabalık.


[] Recep Göklek (Pirelli) 23 sayı, 14 ribaund, 7 asist

Recep Göklek 2 hafta üst üste bu listede yer almayı başardı. Her hafta takımını yönetme konusunda aşama kaydediyor. Açık olan bir şey var ki, geçen sezon iyi point guard bolluğu yaşadığımız Business League’de, bu sezon bu konuda biraz kıtlık yaşıyoruz. Bundan sonraki haftalarda Recep Göklek’in adını düzenli olarak haftanın beşinde görmemiz muhtemel.

[] Emin Birinci (Tüpraş) 21 sayı, 6 ribaund

Tüpraş’ın 30+ atmasına alıştığımız solak skoreri Emin Birinci, bu hafta 23 dakikada 21 sayıya imza attı. Hem Yusuf Yıldırım’ın gelişi, hem de Tüpraş’ın etkili hızlı oyununu daha üste taşıması Emin’in üzerindeki sorumluluğu azaltıyor.

[] İbrahim Demirel (Mars) 27 sayı

Ligin yeni ekibi Mars, bu hafta ligin güçlü ekibi Denizbank’ı mağlup ederken İbrahim Demirel sahnedeydi. İstikrarlı şut atamasada, son çeyrekte arka arkaya kritik faullerden isabet bularak (toplamda 10/10) ligin en soğukkanlı oyuncularından biri olduğunu gösterdi.

[] Görkem Gürel (Digiturk) 22 sayı, 13 ribaund, 3 asist

Görkem Gürel, iyi bir forvetin sahip olması gereken her şeye sahip. Ayrıca Digiturk’ün koçu Emre Erkan’ın söylediğine göre basketbol altyapısı da mükemmel. Skorer iç güdüsü dışında çok güçlü ve temastan kaçınmayan bir oyuncu olduğunu belirtmek gerek. Bunların yanında başka ne isteyebiliriz? Bu kadar fazla top kaybı yapmamasını. 2 haftada toplam 15 top kaybı pek küçümsenecek bir rakam değil.

[] Murat Yucaoğlu (Garanti Bonus) 20 sayı, 11 ribaund

Bu sezon Garanti Bonus’un bu kadar farklı olmasının en büyük sebebi Murat Yucaoğlu. Oldukça sade ve dikkat çekmeyen bir oyunu olmasına karşın istikrarlı maçlar çıkarmayı sürdürüyor. Duran Çapkan’ın yanına hem skor üretebilen hemde savunma yapabilen bir forvetin katılması takıma adeta seviye atlattı.

Haftanın Dikkat Çeken Diğer İsimleri;

Merter Çetiner (Digiturk) 21 sayı 6 ribaund 6 top çalma, İlker Sarıkaya (Tabipler Odası) 16 sayı 4 ribaund, Özgür Gemici (Metis) 24 sayı 13 ribaund, Ali Aktaş (GittiGidiyor) 18 sayı 6 top çalma, Yusuf Yıldırım (Tüpraş) 21 sayı 5 ribaund, Harun Yorulmazlar (Yapı Kredi) 16 sayı 11 ribaund, Berker Kayacı (Garanti Emeklilik) 18 sayı 16 ribaund, Selahattin Karış (Opet) 18 sayı 3 asist.

3. Hafta -Haftanın Beşi- (12-13 Aralık 2009)


3. Hafta birbirinden etkileyici bireysel performanslara sahne oldu. 2. haftada oyuncu seçerken sıkıntı yaşamıştım, ancak bu hafta iyi performanslar sergileyen bazı oyuncular haftanın dikkat çeken isimleri arasında bile yer alamadılar. Belli ki, oyuncular da bireysel olarak yavaş yavaş forma giriyorlar.

[] Recep Göklek (Pirelli) 25 sayı 8 ribaund 6 asist

İlk hafta oynadığı karşılaşmanın aksine, daha kontrollü ve akılcı oynadı. Hızlı oynamayı ve çembere gitmeyi seven bir oyuncu.

[] Merter Çetiner (Digitürk) 24 sayı

Digiturk’ün önemli skoreri Merter Çetiner, toplamda 10/19 isabetle 24 sayı üretti. Tempo yükseldiğinde asıl etkisi ortaya çıkıyor.

[] İbrahim Demirel (Mars) 27 sayı

Takımı ilk maçını oynamanın şaşkınlığı içerisindeyken, son çeyrekteki skorer oyunuyla takımını maça ortak etmeyi başardı.

[] Volkan Baş (BASF Türk) 19 sayı 15 ribaund 3 blok

Ne diyelim. Volkan Baş bu listeye girmeyi alışkanlık haline getirdi ve beni 2 tane 5 numarayı haftanın beşine almaya ikna etti.

[] Emre Kuzubaşıoğlu (UNO) 20 sayı 15 ribaund 2 blok

UNO’nun büyük üçlüsünden haftanın beşine girmeyi başaramayan tek isimdi. Ligin en tecrübeli ve yetenekli uzunlarından biri ve bu haftaki performansıyla haftanın 5’inde yer almayı fazlasıyla haketti.

Haftanın dikkat çeken diğer isimleri;

Mustafa Keskintürk (Denizbank) 22 sayı, Erden Gürden (TEB) 21 sayı, Ali Çamlı (Opet) 17 sayı(4/4 üçlük isabeti) 8 ribaund, Mustafa Paydaş (Pfizer) 17 sayı, 7 ribaund.

14 Aralık 2009 Pazartesi

2. Hafta -Haftanın Beşi- (05-06 Aralık 2009)


Haftanın beşini seçmek her zaman zor bir iş. Kesin bir kriter olduğunu söylemek mümkün değil. Kimi zaman etkileyici rakamlar ön plana çıkarken, kimi zaman doğru işleri yapan oyuncular bu listeye dahil oluyorlar. Çekişmeli maçlarda skora etki eden oyuncuların ayrı bir şekilde dikkate alındığını belirtmekte fayda var.

Bu haftasonu özellikle oyun kurucu pozisyonunu doldurmakta güçlük çektim. Dikkat çekici performanslar olmaması bir yana, genelde guardların çoğu asistten fazla top kaybı yaptılar.


[] Volkan Baş (BASF Türk) 16 sayı 13 ribaund

Maçın sonlarında sorumluluk almaktan çekinmedi. Kontrollü oynadı. Maç boyunca faul atışlarında problem yaşarken en kritik atışları sokmayı başardı.


[] Berker Kayacı (Garanti Emeklilik) 30 sayı 25 ribaund

Korkusuz oynadı, maç boyu potayı görmekten çekinmedi. Çok atletik bir oyuncu ve hızlı hücuma çok yatkın bir uzun. Zaten geçen yılın ribaund kralı olduğunu biliyoruz.


[] Erman Akkurt (UNO) 33 sayı 7 ribaund 7 top çalma

Ligin en çok korkulan skorerlerinden biri. Çok güçlü bir oyuncu, potaya giderken onu durdurmak pek kolay değil.


[] Mert Yenice (Garanti Bonus) 20 sayı

Kenardan gelerek tam 20 sayı üretti. En önemlisi, 3.çeyreğin sonu ve son çeyreğin başında bulduğu kritikler basketlerle maçı çözen oyuncu oldu.


[] Hakan Şenol (UNO) 17 sayı 11 ribaund 6 asist

Her ne kadar çok yönlü bir performans sergilediysede, bazen çok fazla şey yapmak istedi. Sonucunda 9 top kayıplık bir fatura ortaya çıktı. Her ne kadar topu getiren oyuncu olmasada, UNO takımının beyini.

2. Hafta -Genel Bakış- (05-06 Aralık 2009)


Bu hafta, Opet ve Uno gibi yıllardır ligde mücadele edip, şampiyon olmayı başarmış 2 takımı ilk defa izleme şansı yakaladım.

Öncelikle şunu söyleyelim, Opet bambaşka bir takım. Şampiyon ekipten geriye takımın pivotu İbrahim Bayram ve İsmail Cem Gökmen kaldı. Yeni gelen isimlerle beraber, oldukça uzun bir takım olmuşlar. Sahada 2 metre civari 3 oyuncu, hatta zaman zaman 4 oyuncu ile yer aldılar. Her ne kadar dış şutlarda isabet sağlayamasalar da Metis karşısında rahat bir galibiyet aldılar. Metis’te bu ligde maç kazanabilecek bir takım olduğunu zaten geçen yıl kanıtlamıştı. Opet gibi uzun bir takımla pota altında mücadele etmeyi başardılar.

Uno yıllardır aşağı yukarı aynı ekiple ligde mücadele ediyor. Benim büyük üçlü adını verdiğim, Erman Akkurt, Hakan Şenol ve Emre Kuzubaşıoğlu bu hafta takımlarının ürettiği 79 sayının 51’ine imza koydular. Maçın özellikle başlarında biraz aceleci davranıp aşırı top kayıpları yaptılar. Bunu genele yaymak pek doğru olmaz çünkü tecrübeliler ve disiplinli basketbol oynuyorlar. Ancak biraz yaşlanmaya başladıklarını kabul etmek gerekir. Geçen sene daha genç ve diri olan Turkcell takımına karşı çeyrek finalde oldukça tempolu oynanan karşılaşmayı kaybetmişlerdi. Bunları söylerken Uno’nun üstünü çizmiyorum. Benim düşünceme göre hala ligin en iyi 3-4 takımından biriler. Arena ise ligin ilk maçında bu kadar güçlü ve tecrübeli bir takımla oynayınca zorlandı. Bireysel olarak kısıtlı bir takımlar. Ama 40 dakikayı neredeyse aynı tempoda oynamayı başardılar. İyi hazırlandıkları belli oluyor.

Ligin kendini kanıtlamış iki güçlü takımına karşı mücadele eden Metis ve Arena’yı tam olarak değerlendirmek için biraz daha beklemek gerektiğini düşünüyorum.

TEB ve Basf bu haftanın en çekişmeli mücadelesine imza attılar. 3.çeyreği 6 sayı geride tamamlayan Basf hiç panik yapmadan oynamaya devam etti ve maçtan 4 sayılık galibiyetle ayrıldı. İlk 3 çeyrekte 30 sayı üretebilirken son çeyrekte tam 19 sayı ürettiler. Bu onların ne kadar soğukkanlı olduklarını gösteriyor. Teb ise adeta elindeki maçı verdi. Maçın bitimine daha 3 dakika varken acele hücumlar etmeye başladılar (Takım olarak 30 adet 3 sayılık atış denediklerinide ekleyelim). Bu hücumlarda Basf pota altında eridi. Karşılaşmada oynanan basketbol çok üst düzeyde değildi, ancak yaşanan mücadele seyire değerdi.

Garanti Emeklilik ise Gitti Gidiyor karşısında rahat bir galibiyet aldı. Geçtiğimiz sezon Garanti Emeklilik’in büyük kozu olan Berker Kayacı, 30 sayı 25 ribaundluk performansıyla adeta kaldığı yerden devam etti. Garanti Emeklilik cephesinde pek fazla bir değişiklik yok. Onları bu maçla tartmak pek adil olmaz. Gitti Gidiyor ise hem yetenek, hem tecrübe, hem de oyun içi disiplin olarak ligdeki bir çok takımdan oldukça geride. Açıkçası onlar için 1 maç bile kazanmak büyük bir başarı olacak.

Geçen yıla göre en büyük değişimi gösteren takımlardan biri Garanti Bonus. Duran Çapkan’ın yanına Murat Yucaoğlu’nu ekleyerek pota altında üst düzey bir takım haline gelmişler. Geçtiğimiz sezonda takımda olan kısalar, zaten ortalama bir kalitedeler. Oynadıkları ilk maçta, bütün kısalar daha verimli ve tecrübe kazanmış gözüktü. Dikkatimi çeken şey, neredeyse tüm maçı 6 kişiyle oynamış olmalarıydı (Kenardan gelip 5-6 dakika oynayan 3-4 oyuncuyu saymazsak). Bench’in derinliği bir soru işareti olabilir. Yapı Kredi’de fena takım değil, Serhat Bayhan ve Harun Yorulmazlar gibi hem skor üretebilen, hemde içerde temastan kaçınmayan uzunları var. Ama takım olarak Business League’de ilk maçları olması sebebiyle hem heyecanlı hem de tutuktular. Üstlerindeki pas zamanla silinecek. O zamana kadar kesin bir değerlendirme yapmak biraz güç.


Yiğit M. Tezcan.